İsrail ordusunun son günlerde ağır bombardımana tuttuğu Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinden kaçmak zorunda kalan yüzlerce aile, son sığınak olarak kentteki Filistin Kızılayı’na bağlı Emel Hastanesine sığınmak zorunda kalıyor.
Gazze’ye 66 gündür havadan ve karadan ağır bombardımanını sürdüren İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerden “güvenli bölge” diye gitmelerini istediği güney bölgesini 1 Aralık’tan itibaren saldırıların hedefi haline getirdi.
İsrail ordusu, son günlerde ise güneydeki Han Yunus kentine top atışları ve hava saldırılarını artırdı.
Gazze’nin güney sakinlerinden Filistinli Maha Ulvan ve 3 çocuğu, İsrail tanklarının evinin önüne kadar gelmesi üzerine birçok Filistinli gibi Han Yunus’taki Emel Hastanesi’nin doğumhane binasına sığındı.
Filistin Kızılayı’na bağlı Emel Hastanesinin bir köşesine çocuklarıyla sığınan 30 yaşlarındaki Filistinli anne Ulvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadığı zorlu süreci anlattı.
Güvenli yer olarak Emel Hastanesine sığınmaktan başka çareleri olmadığına işaret eden Ulvan, küçük olmasına rağmen İsrail’in Han Yunus’a yönelik ağır bombardımanından kaçan yüzlerce Filistinli ailenin buraya sığındığının altını çizdi.
Birkaç defa göçe zorlanan Filistinli aileler
Ulvan, “Han Yunus’un doğusundaki Huzaa beldesinde yaşıyorduk. İsrail ordusunun evlerimizi boşaltmamızı istemesi ve evleri bombalamaya başlaması üzerine eşimin şehir merkezindeki akrabalarının yanına taşındık. Burada üç gün kaldıktan sonra bombalamalar evin çevresinde de yoğunlaşınca biz de güvenlik arayışı içinde Emel Hastanesine gelmek zorunda kaldık.” dedi.
Filistinli kadın, Emel Hastanesinde ağır yaşam koşullarında yaşadıklarını, çocuklarına yemek ve ekmek hazırlayamadığını, onlara sadece biraz hurma, peynir ve bisküvi verebildiğini aktardı.
Bu yiyeceklere de sınırlı miktarda ulaşabildiklerini, pazar yerlerinin kapalı olduğunu, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yardım malzemesi girişine çok sınırlı miktarda izin verdiğini kaydetti.
Sığınacak bir yer yok
Filistinli yirmili yaşlardaki Semar Reşid ise Han Yunus’un doğusundaki evinden yürüyerek Emel Hastanesine sığınmak zorunda kaldığını belirtti.
Reşid, “Olanları anlatacak kelime bulamıyorum. Gördüğünüz gibi artık evsiziz; nerede uyuyacağımı bilmiyorum. Hastanenin koridoru yerinden edilmiş insanlarla dolu.” diye konuştu.
İsrail’in saldırılarından bu yana zor günler geçirdiklerini, yarının daha da zor olabileceğini aktaran Reşid, “Hastanede yiyecek, yatacak yer, hatta paramız bile yok. Bizi soğuk kıştan koruyacak battaniye bile yok.” ifadelerini kullandı.
Hastane koridorları insan dolu
Hastaneye gelenler arasında çocuklar da bulunuyor. Hastanenin koridorlarında sağlı sollu şekilde bekleyen insanlar arasında yer alan çocuklar bazen kendi aralarında oyunlara dalıyor.
Yaklaşık dokuz yaşlarındaki Filistinli bir kız ise tekerlekli sandalyedeki kardeşine refakat ediyor.
Kamerayı gören küçük kız bir anda gülümseyerek zafer işareti yapıyor.
Ağır yaşam koşullarına maruz kalan Filistinliler, İsrail’in saldırılarından korunmak ve kendilerini güvende hissetmek için hastane ya da okullara sığınmak zorunda kalıyor.
Ancak İsrail güçleri Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’de başlayan saldırılarından bu yana pek çok okul ve hastaneyi bombaladı ve yerinden edilen yüzlerce Filistinlinin ölümüne ya da yaralanmasına neden oldu.
İsrail savaş uçakları ve topları, kuzeydeki Cibaliya Mülteci Kampı, güneydeki Han Yunus ile doğudaki Et-Tuffah mahallesine odaklanarak Gazze Şeridi’ndeki bölgelere bombardımanına devam ediyor.