Enerji krizi korkusu artıyor: Merkez bankaları ikiye bölündü!
Küresel merkez bankaları, İsrail-Hamas savaşının tırmanması durumunda enerji fiyatlarındaki olası bir sıçramaya nasıl tepki verecekleri konusunda anlaşmazlık içindeler.
Politika faizlerini belirleyen kurumlar geleneksel olarak enerji piyasalarındaki oynaklıkları görmezden gelseler de Kanada ve İngiltere’deki merkez bankası başkanları daha yüksek petrol ve doğalgaz fiyatlarının enflasyona etkilerinin ele alınması gerektiği sinyalini veriyor.
Financial Times’ın haberine göre Kanada Merkez Bankası Başkanı Tiff Macklem enerji piyasasındaki fiyat şoklarının etkilerinin son enflasyon dalgası nedeniyle ‘kontrol edilmesi daha zor’ olabileceğini söyledi.
Macklem, “Son iki yıldır enflasyon hedefinizin üzerindeyseniz, beklentiler hedefin üzerindeyse ve işletmeler girdi maliyetlerini hızlı bir şekilde geçiyorsa, daha temkinli olmalısınız. Daha yüksek nakliye maliyetleriniz varsa, daha yüksek yakıt fiyatlarınız varsa, bu durumun diğer mal ve hizmetlerin fiyatlarına etkileri daha yapacak çok işimiz olduğunun bir işareti olacaktır” dedi.
Bu tür argümanlar, bazı merkez bankacılarının, enerji fiyatlarındaki artışların enflasyon üzerinde yalnızca geçici bir etkiye sahip olduğu yönündeki ısrarlı açıklamalarıyla çelişiyor.
İngiltere Merkez Bankası (BOE), geçen hafta yayınladığı enflasyon öngörüsünde Orta Doğu’daki savaşı ve enerji sektörünü fiyat istikrarına yönelik “yukarı yönlü risklerden” biri olarak sıralamıştı. BOE Başkanı Andrew Bailey, dünyanın “aralarında hiçbir boşluk olmadan bir dizi büyük arz şoku” yaşadığını söyledi.
Ancak Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, bankanın geçen ayın sonlarındaki politika toplantısında faizleri sabit tutmasının ardından farklı bir tonda konuştu.
Lagarde, Euro Bölgesi’nde “bugün tamamen farklı bir ekonomi” olduğunu, AB ülkelerinin Rus ithalatından vazgeçmesiyle geçen yıl enerji fiyatlarının arttığı zamana kıyasla çok daha iyi konumda olduğunu söyledi. Lagarde’a göre bu sefer daha yüksek oranlar ve daha zayıf talep, Orta Doğu’dan kaynaklanan fiyat baskılarını sınırlayacak.
ECB’nin politika faizlerini belirleyen yönetim konseyinin bir başka üyesi ise daha temkinli davrandı. FT haberinde ismi paylaşılmayan üye artan petrol fiyatlarına verilecek yanıtın duruma göre değişebileceğini söyledi.
ECB üyesi, kolayca göz ardı edilebilecek piyasa gerilimleri ile İran’ın sıvılaştırılmış doğalgazın üçte birini ve petrolünün dörtte birini taşındığı Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya çalışması gibi daha sorunlu bir tam ölçekli arz şoku arasında bir ayrım yaptı.
Bunun gibi büyük bir olay, ham petrol fiyatlarını dört katına çıkaran ABD’ye karşı 1973 Arap petrol ambargosu ile paralellikler gösterebilir. Şimdiye kadarsa enerji fiyatları, Hamas’ın İsrail’e saldırdığı gün olan 7 Ekim seviyesinin altında seyrediyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre enerji fiyatlarındaki artışlar eş zamanlı olarak manşet enflasyonu yükseltebilecek güçte. Talebin azaldığı ekonomilerde ise daha pahalı petrol ve doğalgaz bilançolar ve ekonomik çıktılar üzerinden baskı oluşturarak fiyat baskılarını zayıflatabilir.
Bununla birlikte, talebin güçlü olduğu ekonomilerde, işçiler ve şirketlerde emek ve ürünlerin maliyeti yükseldikçe daha yüksek enerji maliyetleri ekonominin diğer alanlarına da sızabilir.
ABD ekonomisindeki nispeten güçlü büyümeye rağmen, ABD Merkez Bankası Başkanı Jay Powell geçen hafta oldukça rahat görünüyordu.
Powell küresel petrol fiyatlarının şu ana kadar savaş ortamına çok önemli bir tepki vermediğini ve “önemli ekonomik etkileri” olup olmayacağının net olmadığını söyledi. FED Başkanı’na göre asıl kritik öneme sahip olan, çatışmanın genişleyip genişlemediğiydi.
Diğer FED üyeleri ise bu konuda daha endişeli gözüküyor. Daha şahin FED üyelerinden biri olan Michelle Bowman, salı günü yaptığı açıklamada, daha yüksek enerji fiyatlarının “genel enflasyonu düşürmek için kaydedilen ilerlemenin bir kısmını tersine çevirebileceği” riski konusunda uyardı.
Bowman, FED’in enflasyonu yüzde 2 hedefine geri döndürmek için faiz oranlarını “daha fazla” artırması gerektiğini ve “gelen verilerin enflasyondaki ilerlemeyi durduğunu veya enflasyonu düşürmek için yetersiz olduğunu göstermesi durumunda” böyle bir faiz artışını destekleyeceğini söyledi.
Piyasalarsa mevcut durumda Orta Doğu’daki çatışmanın küresel Faiz oranlarını etkilemesini beklemiyor.
BNP Paribas’ın Küresel Ekonomi Başkanı Marcelo Carvalho, bankanın Brent petrol fiyatlarının varil başına yaklaşık 100 dolarda seyretmesini beklediğini söyledi. Carvalho’ya göre bu fiyat seviyesinde merkez bankaları yine de şoku atlatabilir. Ancak petrol fiyatlarının 120 dolara doğru yükseldiği olumsuz bir senaryoda, merkez bankası yetkilileri endişelenmeye başlayabilir.
Carvalho, “Bir ya da iki yıl önce, ekonomi gerçekten sıcakken, enflasyon yükseliyorken, beklentiler kontrolden çıkmışken, gıda fiyatları artarken, politika faizleri çok düşükken bir petrol şokundan bahsediyor olsaydınız bu, merkez bankaları için daha endişe verici olurdu. Şimdiyse, oranlar çok daha yüksek, ekonomik faaliyette bazı ılımlılık işaretleri var ve manşet enflasyonun düştüğüne dair çok net göstergeler var” dedi.